Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Sebebiyle Boşanma (Şiddetli Geçimsizlik)
İçindekiler
Evlilik pek çok sebepten ötürü sona erdirilebilir. Eşlerden birinin ölümü ile evlilik doğrudan sona erebileceği gibi mahkeme kararıyla da sona erdirilebilir. Mahkeme kararıyla evliliğin sona erdirilmesi “boşanma davası” olarak bilinir. Uygulamada en sık rastlanılan evliliği sona erdirme yolu boşanmadır. Evlilik nasıl bir hak ise boşanma da haktır. Ancak, kanun koyucu boşanma davası açmayı sınırlamıştır. Kanunda sayılı sebeplere dayanılmadan boşanma davası açılamaz. Kanunda bazı sebepler vardır ve boşanma davanızı bu sebeplere dayanarak açmalısınız. Bu sebepler Türk Medeni Kanunu’nun ilgili maddelerinde teker teker sayılmıştır. Kanunda sayılmamış, yer verilmemiş bir boşanma sebebinden ötürü mahkeme eşleri boşayamaz.
Boşanma kural olarak evlilik birliğini sona erdirir. Boşanma yalnızca hakim kararıyla sağlanabilir. Dolayısıyla somut olay için en uygun boşanma sebep/sebeplerini doğru tespit ederek Rize Boşanma Avukatı ile hukuki sürecinizi başlatabilirsiniz.
Söz konusu boşanma sebepleri genel ve özel sebepler olarak ayrıma tutulmaktadır. Bu sebepler;
- Özel boşanma sebepleri
- Zina
- Hayata kast, pek kötü muamele veya onur kırıcı davranış
- Suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme
- Terk
- Akıl hastalığı
- Genel boşanma sebepleri
- Evlilik birliğinin temelinden sarsılması
- Eşlerin boşanma hususunda anlaşmaları
- Ortak hayatın yeniden kurulamaması
Yukarıda yer alan her bir boşanma sebebi hususi olarak düzenlenmiştir. Her boşanma sebebi kendi içerisinde birtakım özellikler taşır. Biz bu yazımızda “evlilik birliğinin temelinden sarsılması” sebebine dayanılarak açılacak olan boşanma davaları üzerinde duracağız.
EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI NEDİR?
Evlilik birliğinin temelinden sarsılması uygulamada “şiddetli geçimsizlik” olarak bilinmektedir. Evlilik birliğinin temelinden sarsılması ile boşanma davalarında tarafların en çok dayandığı sebeplerden birisidir. Kanun koyucu şiddetli geçimsizliği genel boşanma sebebi olarak düzenlemiştir. Taraflar özel boşanma sebeplerine dayanacak durumda değillerse ve boşanmak istiyorlarsa genel sebeplerden birine dayanabilirler.
Evlilik birliğinin temelinden sarsılması kural olarak mutlak bir boşanma sebebi değildir. Bu nisbi boşanma sebebi teşkil eder. Yani hakim somut davada evliliğin temelinden sarsıldığı kanaatine varsa da boşanmaya karar vermek zorunda değildir. Hakim buna rağmen boşanma değil ayrılık kararı da verebilir. Hakim, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasının yanısıra başkaca kriterleri de gözeterek boşanmaya karar verebilir. Buna aşağıda daha detaylıca değineceğiz.
ŞİDDETLİ GEÇİMSİZLİK NEDENİYLE BOŞANMA ŞARTLARI
Şiddetli geçimsizlikten ötürü açılan bir boşanma davasının kabul edilmesi için hakim öncelikle iki şartın gerçekleşip gerçekleşmediğini inceler. Bunlar;
- Evlilik birliği temelinden sarsılması koşulu
- Ortak hayatın sürdürülmesinin eşlerden beklenemeyecek olması koşulu
Bu koşulların sağlanması halinde hakim boşanmaya karar verebilir.
EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI KOŞULU
Bu şart objektif olarak değerlendirilir. Eşler arasında şiddetli bir geçimsizliğin olması halinde bu koşul sağlanır. Bu geçimsizlik halinde eşlerin kusurlu olup olmadıkları önemli değildir. Önemli olan somut evlilikte şiddetli bir geçimsizliğin mevcut olup olmadığıdır. Eşler fiziki veya manevi olarak birbirlerinden uzaklaşmışlarsa evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı kabul edilir.
Yargıtay kararları uyarınca şiddetli geçimsizlikten dolayı açılan boşanma davalarına ancak eşin iradi davranışları dayanak olabilir. Yani boşanılmak istenen eş şiddetli geçimsizliğe kendi iradesi olmaksızın sebebiyet veriyorsa örneğin akıl hastalığı varsa bu durumda evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayanılarak boşanma davası açılamaz. Somut olayın koşullarına göre farklı bir sebepten boşanma davası açılır. Davanızın seyri bakımından hangi boşanma sebebine dayandığınız çok önemlidir. Rize aile avukatı sizin için en uygun sebebi tespit edecek ve davanızı yönlendirecektir.
Evlilik birliğinin temelinden sarsılması ile eşler arasında fikir ve duygu ayrılığını beraberinde getirir. Bu durum ise eşlerin birbirlerine karşı yabancılaşmasını meydana getirir. Eşler birbirlerine karşı saygı ve sevgi gösteremeyecek hale gelmiş ve uzaklaşmışlarsa evlilik birliği temelinden sarsılmıştır. Bu sarsılma kural olarak eşler arasında olmalıdır. Eşlerden biri ile diğer eşin akrabaları arasında olan geçimsizlik durumu dava hakkı vermez. Ama somut olayın özelliklerine göre eşin diğer eşinin yakınlarına karşı davranışları bazı hallerde boşanma davası açma hakkı tanıyabilir. Bu hususlar her somut olaya göre ayrı ayrı değerlendirilir. Bu bağlamda Rize boşanma avukatına danışabilir ve haklarınızı öğrenebilirsiniz.
Aynı zamanda evlilik birliğinin temelinden sarsılması derecesi de önem arz etmektedir. Evlilik bağı geri alınamayacak veya kurtarılamayacak kadar sarsılmış olursa boşanma davası açılabilir. Dolayısıyla her geçimsizlik boşanmak için yeterli değildir. Eşler arasındaki geçimsizlik, aralarındaki evlilik ilişkisini temelinden zedeleyecek şiddette olmalıdır. Bununla birlikte söz konusu sarsılmanın onarılması mümkün olmamalıdır. Ortada düzeltilmesi mümkün bir evlilik varsa hakim taraflar boşanmak istese dahi bu boşanmaya razı olmayabilir.
ORTAK HAYATIN SÜRDÜRÜLMESİNİN EŞLERDEN BEKLENEMEZ OLMASI KOŞULU
Şiddetli geçimsizlik tek başına boşanma kararının alınması için yeterli değildir. Bununla birlikte eşlerden ortak hayatlarını sürdürmeleri beklenemeyecek olmalıdır. Yani birlikte yaşamak eşler için çekilmez hale gelmelidir. Kural olarak hakim bu durumun varlığını kendisi takdir eder. Dava dosyanızın içeriğini güçlü tutarak hakime bu hususta kanı uyandırabilirsiniz. Bu bağlamda Rize boşanma avukatı size yardımcı olacaktır. hakim bu değerlendirmeyi yaparken özellikle çocukların durumu üstünde durur. Çocukların bu evlilik içinde yaşamalarının ne denli etki doğuracağını inceler. Somut olguların tarafların evliliklerini sürdürmelerinin beklenemeyecek derecede tahrip edip etmediği araştırılır. Belirttiğimiz gibi, buna hakim karar verir. Hakim, eşlerin ortak hayatlarının sürdürmelerinin beklenemeyeceğini tespit ederse boşanmaya karar vermekle yükümlüdür. Hakim bu hususu tespit ederse boşanma kararını reddedemez, ayrılık kararı (boşanmadan farklıdır) da veremez. Müvekkillerimizin aklında hakimin bu tespiti neye dayanarak yapacağı gelebilir. Hakim durumu objektif olarak değerlendirecektir. Kendi kişisel kanaat ve hislerini göz ardı edecek ve yalnızca somut olayı ve vakıaları nazara alacaktır.
- Davacı söz konusu evliliğin kurtulması için elinden gelen her şeyi yapmışsa ve bunu ispatlarsa ortak hayatın sürdürülmesi kendisinden beklenemez. Ancak evliliğin kurtarılması için gayret göstermeden çaba sarf etmeden boşanma davası açmışsa pekâlâ evliliğin devam ettirilmesi kendisinden beklenebilir. Özellikle de kendi kusuru neticesinde ortak hayat zorlaşmış ise aynı şekilde boşanma koşulu sağlanmayacaktır.
- Eşlerin yasal yükümlülüklerini yerine getirip getirmedikleri de hakimde kanaat oluşturur. Örneğin, sadakat yükümlülüğünün ihlali varsa yani eşini aldatmışsa aldatılan eş için bu evlilik çekilmez hale gelmiştir. Ama bu davayı aldatılan eş değil aldatan eş açarsa boşanma kararı alamaz. Çünkü ondan evliliğe devam etmesi beklenebilir, sadakatsiz olan boşanmak istediği eşi değildir.
- Eşlerin ergin olmayan çocukları varsa eşlerden evliliklerini devam ettirmeleri için daha fazla gayret göstermeleri istenebilir. Ancak bu burada önem verilen husus çocukların üstün yararıdır. Şayet çocukların menfaati boşanmayı gerektiriyorsa bu durumda boşanma kararı verilebilir. Özellikle şiddetli geçimsizlikten ötürü mutsuz bir evde büyüyen çocukların sağlıklı gelişmeleri çok zordur.
- Evliliğin süresi ve eşlerin yaşı da önemli bir etkendir.
- Daha önce affedilen olaylar, hoş görülen hatalar daha sonradan boşanma davasında ileri sürülemez. Çünkü bunlar affedilmiş ve evlilik kaldığı yerden devam etmiştir.
EŞLERİN KUSURLARININ MAHİYETİ
Şiddetli geçimsizlikten dolayı açılacak boşanma davaları kusura bağlı değildir. Bu davayı kusurlu eş de açabilir. Önemli olan evlilik birliğinin temelinden sarsılması ve eşlerin artık ortak hayatı sürdürmelerinin kendilerinden beklenemeyecek hale gelmesidir. Bu evliliğin bitmesinde kimin kusuru olduğuna bakılmaz. Ancak söz konusu kusur, tazminat bakımından önem arz eder. Dikkate alınmasa da kusur boşanma kararı verilip verilmemesine de etki edecektir. Bununla birlikte boşanmanın nafaka gibi mali sonuçlarını da etkiler.
SIK SORULAN SORULAR
Şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanmak istiyorum. Nafaka alabilir miyim?
Talepte bulunmanız ve koşulları sağlamanız halinde yoksulluk nafakası alabileceğiniz gibi maddi-manevi tazminat da kazanabilirsiniz. Maddi tazminat için kusur aranırken manevi tazminatta kusur önemli değildir. Nafaka bakımından ise şartlar gerçekleşirse kusurlu olsun ya da olmasın nafaka alınabilir. Ama bir sınır vardır. Kusurlu eş nafaka alabilse de kural olarak nafaka talep eden eş diğer eşten daha az kusurlu olmalıdır. Daha detaylı bilgi için Rize aile avukatından hukuki destek alabilirsiniz.
Eşim madde bağımlısı. Şiddetli geçimsizlik sebebiyle dava açabilir miyim?
Bağımlılık ve olumsuz alışkanlıklar bir evliliğin temelinden sarsılmasına sebep olabilir. Özellikle sizin bu hususta çaba göstermenize rağmen bağımlı olan eşinizin tedavi olmayı reddetmesi halinde şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma sağlanabilir.
Eşim çocukların ihtiyaçlarına ortak olmuyor. Şiddetli geçimsizlik sebebiyle dava açabilir miyim?
Çocukların bakımı ve ihtiyaçlarının karşılanması eşlerin ortak yükümlülüğüdür. Bu yükümlülüğü yerine getirmeyen eşe karşı evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davası açılabilir. Belirtmek gerekir ki, üvey çocuklar da bu yükümlülüğe dahildir.
Evlenmeden önce yaşanan olaylardan ötürü şiddetli geçimsizlik sebebiyle dava açabilir miyim?
Evlenmeden önce gerçekleşen olgular kural olarak boşanmaya kaynaklık etmezler. Bu olgular genellikle evliliğin iptal edilmesine ilişkindir. Ancak evlenmeden önce gerçekleşen olaylar evlilik esnasında evlilik birliğinin temelinden sarsmaya devam ederse boşanma davası açabilir. Yani bu olgular şiddetli geçimsizliğe sebebiyet veriyorsa dava açabilirsiniz ancak olup biten ve etkisi kalmayan olaylardan ötürü davanız kabul edilmez.
Şiddetli geçimsizlik sebebiyle nerede dava açabilirim?
Eşinizin veya sizin ikametgah yerinizin aile mahkemesi veya davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturduğunuz yerin aile mahkemesine görevli ve yetkilidir. Bu bağlamda davanızı görevli ve yetkili olmayan başkaca bir mahkemede açmanız hukuki sürecinizin uzamasına sebebiyet verecektir. Rize boşanma avukatı bu süreci sizin lehinize olacak şekilde başlatacaktır.
Tıkla İletişime Geç
Avukatınızı hemen aramak veya Whatsapp üzerinden mesaj göndermek için tıklayın.