Kişisel Verilerin Korunması ve İlgili Davalar

Kişisel verileriniz olan fotoğraf, video, sosyal medya paylaşımları, telefonda tutulan veriler, telefon numaranız, sağlık bilgileriniz ve size özel olarak tüm bilgilerin kötü niyetli kişilerce kullanılması veya bunlar kullanılarak tehdit ve şantaja maruz kalmanız durumunda Rize avukat Yusuf İslam Balcı ile iletişime geçebilirsiniz.

Günümüzde teknolojinin gelişmesi ve internet kullanımının yaygınlaşmasıyla birlikte kişisel verilerin korunması büyük bir önem kazanmıştır. Kişisel veriler, bir bireyin kimliğini belirleyebilecek veya onun hakkında bilgi sağlayabilecek her türlü veriyi kapsar. Bu veriler arasında ad-soyad, telefon numarası, e-posta adresi, fotoğraflar, kimlik numarası, banka bilgileri ve hatta IP adresi gibi bilgiler yer alır. Bu tür verilerin izinsiz paylaşılması, kişilerin mahremiyet hakkını ihlal edebilir ve ciddi hukuki sonuçlar doğurabilir. Bu nedenle, kişisel verilerin korunmasına yönelik hukuki düzenlemeler ve yöntemler büyük önem taşımaktadır.

1. Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK)

Türkiye’de kişisel verilerin korunması, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) ile düzenlenmiştir. Bu kanun, kişisel verilerin işlenmesi, saklanması ve paylaşılması sırasında uyulması gereken kuralları belirler. KVKK’ya göre:

  • Açık Rıza: Kişisel veriler, ilgili kişinin açık rızası olmadan işlenemez. Örneğin, bir kişinin fotoğrafı veya telefon numarası, o kişinin onayı olmadan paylaşılamaz.
  • Veri Sorumlusunun Yükümlülükleri: Veri sorumlusu (veriyi işleyen gerçek veya tüzel kişi), kişisel verileri korumak ve güvence altına almakla yükümlüdür. Veri ihlali durumunda, veri sorumlusu gerekli önlemleri almak zorundadır.
  • Veri İhlali Bildirimi: Kişisel verilerin izinsiz olarak ele geçirilmesi veya paylaşılması durumunda, veri sorumlusu bu durumu en kısa sürede Kişisel Verileri Koruma Kurumu’na (KVKK Kurumu) ve ilgili kişiye bildirmelidir.

2. Mahremiyet Hakkı ve Medeni Hukuk

Kişisel verilerin izinsiz paylaşılması, Anayasa’nın 20. maddesi ile güvence altına alınan mahremiyet hakkının ihlali anlamına gelir. Medeni Hukuk kapsamında, kişisel verilerin izinsiz paylaşılması durumunda, ilgili kişi:

  • Manevi Tazminat Davası: Kişinin mahremiyet hakkının ihlal edilmesi nedeniyle manevi tazminat talep etme hakkı vardır. Örneğin, bir kişinin fotoğrafının izinsiz paylaşılması durumunda, bu kişi manevi tazminat davası açabilir.
  • Hukuki ve Cezai Sorumluluk: Verileri izinsiz paylaşan kişi veya kurum, hukuki ve cezai sorumluluk altındadır. Bu durumda, ilgili kişi hem maddi hem de manevi tazminat talep edebilir.

3. Ceza Hukuku Kapsamında Koruma

Kişisel verilerin izinsiz paylaşılması veya hukuka aykırı şekilde kullanılması, Türk Ceza Kanunu (TCK) kapsamında ciddi suçlar olarak kabul edilir. TCK’nın ilgili maddeleri, kişisel verilerin korunmasına yönelik önemli cezai yaptırımlar öngörmektedir. Bu başlık altında, kişisel verilerin korunmasına ilişkin ceza hukuku düzenlemelerini daha detaylı bir şekilde inceleyeceğiz.

a) TCK Madde 135: Kişisel Verilerin Kaydedilmesi

TCK’nın 135. maddesi, kişisel verilerin hukuka aykırı olarak kaydedilmesini suç olarak tanımlar. Bu maddeye göre:

  • Suçun Unsurları: Bir kişinin özel hayatına ilişkin verilerin, hukuka aykırı olarak kaydedilmesi suç teşkil eder. Örneğin, bir kişinin telefon numarası, adresi, fotoğrafı veya sağlık bilgileri gibi kişisel veriler, o kişinin rızası olmadan kaydedilirse, bu durum TCK’nın 135. maddesi kapsamında cezalandırılır.
  • Cezai Yaptırım: Bu suçu işleyen kişi, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Suçun niteliğine göre, ceza miktarı artabilir veya azaltılabilir.

b) TCK Madde 136: Kişisel Verilerin Ele Geçirilmesi veya Paylaşılması

TCK’nın 136. maddesi, kişisel verilerin hukuka aykırı olarak ele geçirilmesi, paylaşılması veya başkalarına verilmesini suç olarak düzenler. Bu maddeye göre:

  • Suçun Unsurları: Kişisel verilerin, hukuka aykırı olarak ele geçirilmesi, başkalarına verilmesi veya paylaşılması suç teşkil eder. Örneğin, bir kişinin fotoğrafının izinsiz olarak sosyal medyada paylaşılması veya telefon numarasının üçüncü kişilere verilmesi bu kapsamda değerlendirilir.
  • Cezai Yaptırım: Bu suçu işleyen kişi, 2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Suçun niteliğine ve verilerin hassasiyetine göre ceza miktarı artabilir.

c) TCK Madde 138: Verileri Yok Etmeme

TCK’nın 138. maddesi, kişisel verilerin hukuka uygun şekilde saklanması ve belirli bir süre sonunda imha edilmesi gerektiğini düzenler. Bu maddeye göre:

  • Suçun Unsurları: Kişisel verilerin, hukuka uygun olarak saklanması ve belirli bir süre sonunda imha edilmesi gereklidir. Verilerin imha edilmemesi veya hukuka aykırı şekilde saklanması suç teşkil eder.
  • Cezai Yaptırım: Bu suçu işleyen kişi, 1 yıldan 2 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

d) TCK Madde 134: Özel Hayatın Gizliliğini İhlal

TCK’nın 140. maddesi, özel hayatın gizliliğini ihlal eden eylemleri suç olarak tanımlar. Bu maddeye göre:

  • Suçun Unsurları: Bir kişinin özel hayatına ilişkin bilgilerin, izinsiz olarak kaydedilmesi, paylaşılması veya ifşa edilmesi, özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu oluşturur. Örneğin, bir kişinin özel konuşmalarının kaydedilmesi veya özel fotoğraflarının paylaşılması bu kapsamda değerlendirilir.
  • Cezai Yaptırım: Bu suçu işleyen kişi, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Suçun niteliğine göre ceza miktarı artabilir.

4. Kişisel Verilerin Korunmasına Yönelik Pratik Önlemler

Kişisel verilerin korunması sadece hukuki yaptırımlarla değil, aynı zamanda bireylerin alacağı pratik önlemlerle de sağlanabilir. Bu önlemler arasında:

  • Güçlü Şifreler Kullanma: Kişisel hesapların güçlü ve benzersiz şifrelerle korunması.
  • İki Faktörlü Kimlik Doğrulama: Hesaplara ek güvenlik katmanı eklemek için iki faktörlü kimlik doğrulama yöntemlerinin kullanılması.
  • Sosyal Medya Ayarlarının Gözden Geçirilmesi: Sosyal medya hesaplarında gizlilik ayarlarının düzenlenerek kişisel bilgilerin sadece güvenilir kişilerle paylaşılması.
  • Şüpheli Bağlantılara Tıklanmaması: Kimlik avı saldırılarına karşı dikkatli olunması ve şüpheli bağlantılara tıklanmaması.

5. Uluslararası Düzenlemeler

Kişisel verilerin korunması sadece ulusal değil, uluslararası düzeyde de önemlidir. Özellikle Avrupa Birliği Genel Veri Koruma Tüzüğü (GDPR), kişisel verilerin korunmasına yönelik kapsamlı bir düzenleme sunar. Türkiye’de KVKK, GDPR ile uyumlu olacak şekilde hazırlanmıştır. Bu nedenle, uluslararası işlemlerde de kişisel verilerin korunmasına dikkat edilmelidir.

Sonuç

Kişisel verilerin korunması, bireylerin temel hak ve özgürlüklerinin korunması açısından büyük önem taşır. KVKK, TCK ve Medeni Hukuk gibi hukuki düzenlemeler, kişisel verilerin izinsiz paylaşılması durumunda bireylere koruma sağlar. Bununla birlikte, bireylerin de kişisel verilerini korumak için gerekli önlemleri alması ve hukuki haklarını bilmesi büyük önem taşımaktadır. Kişisel verilerin korunması, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde güvenliğin sağlanması için vazgeçilmez bir unsurdur.

Tıkla İletişime Geç

Avukatınızı hemen aramak veya Whatsapp üzerinden mesaj göndermek için tıklayın.

Similar Posts

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir